Ukrayna-Rus Savaşı gündemi değiştirdi. İç politikayı neredeyse unuttuk. Savaşın ülkemiz üzerindeki etkilerini konuşmadan önce muhalefeti irdelemek veya uyarmak zorundayız…
İrdelemek veya uyarmak zorundayız dedik ama muhalefete akıl vermek değil, vatandaşlık görevimi yerine getirmek için... Çünkü bütün siyasi partiler bizimdir. Yeter ki bütün siyasi parti liderleri milli düşünsün. Milli düşünmeyen siyasi liderlere bir şeyler anlatmak zaman kaybıdır.
Birileri biz muhalefet partilerinin üyesiyiz, yöneticisiyiz, emekçileriyiz. Bizim dışımızdaki insanların konuşmaya veya yol göstermeye hakkı yoktur şeklinde bir şeyler söyleyebilir. Böyle bir ifade kullananların demokrasiye saygısızlık yaptığını düşünüyorum.
Çünkü bütün siyasi partiler bizimdir. Bir baba, çocuklarından sadece birine nasihat eder diğer çocuklarını görmezden gelirse adil olamaz…
İktidar olmak isteyen bir siyasi partiye örnek verelim:
2002 yılında AKPARTİ, vatandaşın karşısına duble yol, enflasyonu indirme ve Türk Lirasına değer kazandırma projeleri ile çıktı. Bu üç konuya iyi çalıştı proje olarak vatandaşa sundu… 2002 yılında bugün olduğu gibi geniş bir medya grubu da yoktu…Ama köyleri, mahalleleri, ilçeleri ve illeri kapı kapı dolaştı üç projeyi aşağıdaki gibi tane tane anlattı.
Duble yol projesini anlatırken şöyle dedi:
1.Boş duran şu kadar iş makinalarını sahaya süreceğim.
2.Boş duran şu kadar kepçe ve dozer operatörünü sahaya süreceğim,
3.Asfalt malzemesini şuralardan temin edeceğim,
4.Bakanlıklarda hiçbir iş yapmadan para alan şu kadar bankamatik insanlar vardır. Bu insanları 08 - 17.30 arası yol inşaatında çalıştıracağım.
5.Şu kadar duble yolu şu kadar paraya mal edeceğim.
Enflasyonu indirmek ve Türk Lirasına değer kazandırmak için hangi yöntemi uygulayacağını madde madde anlatı ve halkı ikna etti. İktidar olduktan sonra da dediklerini yaptı ve başarılı da oldu…
2002 yılında AKPARTİ, iktidar olmak istediği için üç projenin uygulama yöntemini açık ve net bir şekilde anlatmaya mecbur kalmıştı. Çünkü iktidar olmak istiyordu... 2002 yılında AKPARTİ, algı ile iktidar olamayacağını biliyordu… Bugün de algı ile yeniden iktidar olamayacağını bilmek zorundadır.
Gelelim muhalefete:
Önce şu soruyu sormak zorundayız:
Muhalefet iktidar olmak istiyor mu İstemiyor mu?
Muhalefet, iktidar olmak ister gibi gayreti var ama iktidar olmak istemiyor. Çünkü sorumluluk almayan ve hiçbir şey beğenmeyen kayınpeder veya kaynana gibi her dakika başı fırça atarak seçmenini bir arada tutmak istiyor… Yani muhalefet, iktidar olmak istemediği için algı üretiyor. Muhalefet, iktidar olmak istese PROJE üretirdi…
Muhalefetin icraatlarından birkaç tanesini anlatayım:
1.Benzin şu kadar oldu,
2.Mazot şu kadar oldu,
3.Ekmek şu kadar oldu,
4.Domates şu kadar oldu,
5.Dolar şu kadar oldu,
6.Enflasyon şuraya çıktı,
Ey millet görüyorsunuz pahalılık aldı başını gidiyor bu pahalılıktan ben kurtarırım sizi…
Muhalefet, pahalılığı bize proje olarak sunuyor…Evet muhalefetin dedikleri doğrudur ama vatandaş muhalefetin dediklerini PROJE olarak kabul ediyor mu ona bakalım:
Kanlıca sahiline indim. Deniz kenarında balık avlayan insanlar ile, el ele tutuşan gençler ile sohbet yaptım. Sohbetin konusunu yorum yapmadan aktarıyorum:
- Arkadaşlar muhalefet diyor ki; iktidar doları, enflasyonu, benzini, mazotu yukarılara çıkardığını söylüyor. Ne diyorsunuz muhalefetin feryadına?
- Muhalefet pahalılığın olduğunu demesine gerek yoktur. Ben bu pahalılığı görüyorum, yaşıyorum… Ben muhalefetten şunu bekliyorum:
1.Bizim alım gücümüzü nasıl yükselteceksin?
2.Doları nasıl aşağılara indireceksin?
3.Enflasyonu nasıl sıfırlayacaksın?
4.Benzin ve mazotu ucuza bize nasıl vereceksin?
En azından dört sorunun cevabını verirken yöntemini açıklarsa veya karşımıza bu projeler ile çıkıp ikna ederse muhalefete inanacağız…Muhalefetten bunları istiyoruz. Gençler hızını alamadı devam ediyor konuşmaya:
Evet ekonomi istenilen durumda değildir ama;
1.Savunma sanayi çok iyidir. Düşmanlara karşı güven veriyor.
2.Mavi Vatan’daki hamlesi takdire şayandır.
3.Terörle ilgili mücadelede gayretli olduğunu görüyoruz. PKK terör örgütünü Ankara’da karşılamıyor, Suriye’nin ortalarında karşılıyor.
4.Libya’da ve Azerbaycan’daki icraatlarını inkâr etmek mümkün değildir.
5.Petol, doğalgaz ve enerji arama konusundaki gayreti ortada…
6.Ukrayna ve Rus savaşında gösterdiği performans güven veriyor…
7. Pahalılık var ama istediğimiz her şeyi buluyoruz.
Aynı güveni muhalefet ekonomi konusunda projeleri ile vermesi gerekiyor. Ekonomi, esnafları dinlemekle düzelmez. Ekonomiyi nasıl düzelteceksin onu anlatın ki güven verin.
Muhalefetin bir avantajı vardır. O da ekonomi ile ilgili projesini tane tane anlatması yeterlidir. Çünkü vatandaş; ekonomi dururken tarımı, eğitimi, savunmayı, Suriye’yi veya Libya’yı ilgi alanına sokmaz.
Benzini, mazotu, elektriği, enflasyonu ve doları yani sadece beş kalem ile ilgili fiyat indirime yöntemini anlatırsa hem proje sunmuş olur hem de iktidar olur.
Anladığımız kadarıyla muhalefet iktidar olmak istemiyor. Muhalefet sorumluluk altına girmeden perde arkasında yetkili biriymiş gibi her zaman fırça atmak için imkân istiyor. Biraz daha net konuşalım:
Muhalefet, PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’ye özerklik konusunda verdiği güveni, ekonomi konusunda projeleri ile bize verirse, iktidar olmak istediğini düşüneceğiz.
Yani muhalefet ne yapacağını anlatsın… İktidarın yaptığı yanlışları anlatmak proje değildir. İktidarın yaptığı yanlışları nasıl gidereceğini, nasıl düzelteceğini anlatmak projedir.
Ama senin vasıtanla muhalefete bizim adımıza şunları lütfen sorun:
1.Enflasyonu indirmenin yöntemini anlatsın, algı oluşturmasın.
2.Ucuz elektrik vermenin yöntemini anlatsın, algı oluşturmasın.
3.Doları indirmenin yöntemini anlatsın, algı oluşturmasın.
4.Benzin ve mazotu ucuzlatmanın yöntemini anlatsın, algı oluşturmasın.
İşte dört maddelik PROJE… İktidara ve muhalefete ev ödevi veriyoruz. Herkes ödevini ciddi yapsın, algı üretmesin.
Sandığa gitmeyeceğiz yani oy kullanmayacağız ama “Dimyata giderken evdeki bulgurdan da olmak istemiyoruz.”
Evet vatandaş böyle düşünüyor...
Selam ve saygılarımla...