Merhaba,
NATO liderleri zirvesini, İktidarın ve muhalefetin yandaş medyalarından dinledim. Muhalefetin yandaş medyası, olumlu olumsuz demeden itibarsızlaştırıyor… İktidarın yandaş medyası ise abartarak anlatıyor. Yani her iki medya da vatandaşa doğru bilgi vermiyor…
NATO Genel Sekreterinin açıklaması:
Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in üyelik başvurusunu desteklemeyi kabul etti.” Ne anlama geliyor? Açıklayalım
1.Finlandiya ve İsveç'in üyelik başvurusu kabul edildi.
2.İsveç ve Finlandiya'nın, terör örgütü olarak tanınan PKK ile mücadele ve YPG/PYD'ye destek vermeme taahhüdünde bulunduklarını da açıkladı.
Şunu anlıyoruz
YPG/PYD terör örgütüdür denmedi ama PKK ile birlikte YPG/PYD'ye destek vermeme taahhüdünü imza altına aldılar.
NATO Genel Sekreteri, açıklamasında FETO’dan bahsetmedi.
(Memorandumda (hatırlanacak şey, not, muhtıra, mutabakat) neler var?
Memorandumun 2. Maddesi
2.İsveç ve Finlandiya'nın "YPG/PYD ve Türkiye'de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacakları" vurgulanarak Türkiye ile "bu terör örgütlerinin eylemlerini önlemek amacıyla iş birliğini artırmak üzerinde anlaştıkları" da belirtiliyor:
Memorandumun 3. Maddesi
3."Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye'ye tam destek verirler. Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye'de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır. Türkiye de milli güvenliklerine yönelik tüm tehditlere karşı Finlandiya ve İsveç'e tam destek verir."
Memorandumun 4. Maddesi
4.Metinde İsveç'te 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek "yeni ve daha etkin bir Terör Suçları Kanunu'na" da atıf yapılıyor.
Memorandumun 5. Maddesi
5.Memorandumda ayrıca üç imzacı ülke arasında silah ambargosunun bulunmadığı belirtiliyor.
Haçlı Seferleri ve Türkiye
Avrupa’nın içinde İslam ülkesi yoktur. Bu nedenle Türkiye’ye karşı Haçlı zihniyeti devam ediyor…
Batı, masonları ve İttihat Terakkiyi kullandı ama Osmanlının da hatası vardı. Ne idi hatası
1.Savunma sanayisi çok zayıftı,
2.Denizlere hâkim değildi.
3.Ekonomisi zayıftı,
Haçlı seferi, Kanuni ve Fatih zamanında da vardı ama Osmanlı’nın savunması, donanması güçlü olduğu için Haçlılar varlık gösteremedi…
Haçlılar sayesinde İttihat Terakki Cemiyeti devreye girdi. Daha güzel yapacağız anlayışıyla Osmanlı Devletinin yıkılmasına istemeyerek vesile oldu…
Gelelim Cumhuriyet dönemine;
Atatürk Milli Mücadeleyi başlattı. ABD’nin 22 savaş gemisi Türkiye’de idi… Nasıl olduysa Yunanistan, Türkiye’yi işgal etti. ABD, Yunan bayraklı gemilere muhafızlık ederek Samsun ve Trabzon limanlarını bombaladı. Çünkü ADB dünyanın en güçlü devletiydi…
Atatürk’ten sonra ne oldu?
Batı karşısında çok sessiz kaldık. Her on yılda bir darbe otomatiğine bağlandık. Savunma sanayimiz, donanmamız, hava gücümüz çok zayıf olduğu için… Buna rağmen Türkiye, Avrupa ile mücadeleye devam etti.
Derdimiz zafer değildir.
Ancak devlet olarak Batı’dan diplomasi ile hakkımızı arama peşindeyiz. Atatürk, T.C. devletini kurarken zafer peşinde koşmadı. Kaybedilen haklarımızı almaya çalıştı. Zafer peşinde koştuğumuz zaman ABD, İngiltere ve Fransa Yunanistan’a Ülkeyi işgal ettirir.
Derdimiz zafer değildir. Derdimiz PKK, YPG, PYD ve FTO terör örgütlerinin yardım görmesini engellemek ve terör muamelesi görmesine başlangıç yapabilmektir. İstediğimiz oldu mu? Oldu...
Bundan önce Londra ve Paris anlaşmalarını imzaladık. Mutlak kazançlı çıkamadık ama istediklerimizin bir kısmını aldık. O halde istediklerimizi almak ile zafer farklı şeylerdir.
Güçlü konumda olduğun zaman zafer kazanırsın. Güçlü değilsen diplomasi ile istediklerini almaya çalışırsın…
Türkiye, eskiye nazaran hava savunma sanayinin güçlü olduğuna dair örnekler verelim:
1.Baykar Malazgirt İHA yılında 2009 aktif olarak göreve başladı,
2.Baykar Bayraktar TB2 2014 yılında aktif görev başladı
3.TUSAŞ Aksungur 2019 yılında üretime başladı
4.Baykar Bayraktar TB3 2020 yılında aktif görev başladı
5.Baykar Bayraktar Akıncı 2021 yılında aktif görev
6.Yerli ve Milli uçaklarımız 2023’te hizmete girecek.
7.Milli savaş uçağı 2022 yılında Hangardan çıkacak 2025 yılında hizmete girecek
8.Yerli yolcu uçağı 2019 yılında hizmete girdi,
Mevcut gücümüze dayanarak Türkiye;
NATO’ya girmek isteyen devletlerin PKK, YPG, PYD ve FETO gibi terör örgütlerine yardım yapılmayacağını uygulamalı bir şekilde kabul ettirdik.
Peki, İsveç ve Finlandiya ile yapılan mukaveleye uyulmadığı takdirde meclisin onayından geçmeyeceğini Cumhurbaşkanı Erdoğan açık ve net bir şekilde açıkladı.
Tatmin olmadığım konu:
1.İsveç ve Finlandiya mutabakata uymadıkları zaman Türkiye’nin veto hakkı saklıdır konusu teknik olarak vardır ama kamuoyunun rahatlaması için açıklama yapılması gerekir…
Sonuç.
Türkiye, istediğini aldı, taviz de vermedi. Görünürde taviz de almadı…
Selam ve saygılarımla