Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
 

CHP Masanın Görünür Lideridir

Merhaba, Hasan Amca ile altılı masanın Cumhurbaşkanı adayını konuşacağız. Anketlerin doğruluğunu veya yanlışlığılığını teyit etmek  mümkün değildir. Diğer konularda  olduğu gibi  anketlerde de algı oluşturuluyor…    -   Hasan Bey, Millet  ittifakının projesi var mı? - Millet ittifakının projesi olmadığını bir örnek ile anlatmaya çalıyaım. Galatasaray Futbol Takımı yeni başkanını seçmek için sandığa gitti. İki kişi aday oldu. Biri Dursun Özbek diğeri Eşref Hamamcıoğlu, ikisi de proje hazırladı. Neyi nereden alacak. Parayı nereden temin edecek, Galatasarayın sorunlarını nasıl çözecek diye sunum hazırladılar. Delegelerin önüne çıktılar. Her iki lider, kendilerini proje ile anlattılar. Mantığa daha yakın ve çözümü daha pratik olan projenin sahibi kazandı. Siyasi liderler ve yandaş medyaları algı peşinde, vatandaşın sorunlarını konuşmadan seçimi kazanma derdinde… Muhalefetin eğitim, tarım, savunma sanayi, pahalılık, enflasyon, enerjiyi nasıl ucuza vereceğim gibi konularda  proje derdi yoktur.  Tek derdi HDP’ye kendini kabul ettirmek…    İktidarın ekonomi konusunda uygulamaya soktuğu projeleri yılbaşına kadar beklemek zorundayız. İktidar, iyi veya kötü benim projem budur diyor. Ama muhalefetten, projelerin adını bile duyamıyoruz. Manzara bu…  Kovid 19, içimize kapanma hadisesini yaşattı. İster istemez insanların psikolojisini bozdu, ekonomisini bozdu. Ukrayna - Rusya savaşının getirdiği ekonomi düzensizlik oldu…Yunanistan’ın şımarıklığı… Doğu Akdeniz ve Mavi Vatan olayları, Karadeniz ve Akdeniz’de petrol - doğalgaz arama gayreti, Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde yapılan operasyonlar. Libya, Azerbaycan ve Afrika’daki askeri destek veya yatırımlar. Savunma sanayine, uçak sanayine, deniz filosuna, köprülere, hastanelere, uydulara yapılan olağan üstü harcamalar…   Yukarıda saydığımız işlerin hepsi para ile oldu.  Bu harcamalar vatandaşın ekonomisini ister istemez sıkıntıya soktu. Söz konusu sıkıntılar ile karşılaşan vatandaş: 1.İktidardan uzaklaştı. Yani iktidarın oyu azaldı. 2.İktidardan uzaklaşanların bir kısmı, kararsızlar bölümüne geçti. İktidarın ekonomiyi düzeltmesini bekliyor. Tabiri caizse vatandaş pusuda… Bir kısmı ise toplam muhalefetin  içinde yer almaya çalışıyor. 3.İktidarın bu manzarasından CHP bir sıçrama gösteremedi. Çünkü proje ile vatandaşın karşısına çıkmadığı için güven veremiyor. Yani İktidarın sıkıntılı durumunu fırsata çeviremedi… Daha doğrusu CHP, iktidardan oy alamadı…  4.DEVA ve Gelecek Partileri yeni oldukları için pastadan pay alamadı. Diğer partiler de bir varlık gösteremedi. Dolayısıyla iktidardan kaçan vatandaşların çok az bir kısmı İYİ Parti’ye kaydı… 5.İzmir ve çevre illerden CHP’den İYİ Partiye kaçış oldu. CHP’nin zaman zaman 23’lere gerilemesinin nedeni budur. 6.Devlet, teröre hakim olduğu için HDP’nin oylarında düşüş görünüyor…    CHP’nin fotoğrafına bakalım: 1.İttifaklarda olduğu gibi CHP’de parti içi demokrasi yoktur. Lider hakimdir. Bunu da şundan anlıyoruz. Cumhurbaşkanı adayını dört tane yönetici belirliyor. CHP cumhurbaşkanı adayını tabanına sormuyor. Dolayısıyla bu konuda güven veremiyor… 2.Parti içinde demokrasi olmadığı için parti tabanındaki aykırı sesler sosyal medya üzerinden dillendirilmeye çalışılıyor. Bu anlayış AKParti, MHP, İYİ parti ve diğer partilerde de aynıdır…   Altılı Masaya bakalım: 1.Cumhurbaşkanı adayı konusunda altılı masadaki liderlerin tabanları, liderlerinden farklı düşünüyor.  2.Cumhurbaşkanı adayını vatandaş belirlemesi gerekir. Sözde herkes demokrasiden konuşuyor ama uygulamada demokrasi kimsenin hatırına gelmiyor.   Masanın Görünür Lideri CHP’dir Altı masada varılan en önemli ilke, partilerin siyasal ağırlıklarına bakmaksızın altı parti eşittir. Yani şunu anlıyoruz. Milletvekili seçiminde her parti eşit aday gösterecektir. İleride böyle bir uygulamaya gidildiği zaman siyasi partilerin örgütlerinde sancılar başlayacaktır. Fiili duruma bakılırsa şimdilik masanın lideri CHP’dir…   Aday Kim olsun  Bu konuda masa etrafındaki bütün partiler insiyatifi Kemal Beye vermişlerdir. CHP’nin gösterdiği adayı, liderler destekler ama siyasi partilerin öğütlerinden gelen tepkiler karşısında desteklemeyebilir. Bu nedenle cumhurbaşkanı adayını  partilerin tabanları en azından delegeler belirlesin diyoruz…    Altılı masadaki tedirginliğin nedenleri: 1.Altılı masada iyimserlik hakimdir. Nedir bu iyimserlik? İktidar gidicidir. Ayakkabıyı da korsak kazanırız algısı… 2.Tedirginlik vardır. 2010 yılından beri girilen her seçimde Kılıçdaroğlu kaybetti tedirginliği yaşanıyor. Bu tedirginliğin nedeni Kılıçdaroğlu’nun kişiliğinden veya kimliğinden kaynaklanmıyor. Bu tedirginlik Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar beş seçimi kaybetmesinden kaynaklanıyor… 3.Bundan önce yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinde CHP örgütünün cumhurbaşkanı adaylarını  kâğıt üzerinde çok iştahlı desteklerken fiilen yavaşlatarak desteklediğine şahit olduk. Yani pasif destekleme yöntemini tercih etti. 4.2014 yılında Ekmeleddin İhsanoğlu’nu seçim çalışmalarında CHP örgütü uzaktan destekledi. Kerhen destek verdiğini herkes iyi biliyor. 5.2018 yılında Muharrem İnce’nin adaylığını da CHP örgütü gönülden desteklemedi. Hatta sandık başlarında yeterli müşahit üye bulundurmadığı dedikoduları ayyuka çıktı. 6. CHP Genel merkezi, Muharrem İnce’yi sarhoş olmakla suçladı… 2014 ve 2018 yılındaki seçimlerde CHP örgütünün tavrını hatırladığımız da Kılıçdaroğlu için de aynı tutum olabilir düşüncesi  ister istemez akla geliyor…   CHP’nin sıkıntısı 1.Stratejisi yok, 2.Projesi yok, 3.Proje olmadığı için sokakta hissedilmiyor, nasıl olsa seçimi alırız algısı var veya kendi seçmenini böyle    şartlandırdı… 4.Büyük Şehir Belediye başkanlarının kazanılmasında CHP örgütlerinin değil kişisel bağlamda kazanıldığı algısının yerleşmesi… Örnek: HDP, biz olmasaydık CHP hiç bir belediyesi kazanamazdı söylemi CHP örgütünü geri plana itti. Söz konusu tedirginliği hızlandırdı… 5.Yerel seçimlerde elde edilen başarıyı Kılıçdaroğlu’nun, Ekrem İmamoğlu’nun Mansur Yavaş’ın  ve HDP’nin zaferi olarak lanse edildi… Başarı, CHP örgütüne yakıştırılamadı…                                    Kılıçdaroğlu konusundaki tedirginlik giderilmedi, 6.Özerklik konusunda HDP’ye verilen  tavizden dolayı milli düşünen Atatürkçülerin tepkileri tahmin edilemiyor…  7.CHP, Kuzey Iraktaki aşiret ağalarına, HDP yönetimine dolayısıyla PKK terör örgütüne ve Türkiye vatandaşlarına karşı net bir tavır sergileyemiyor… Selam ve saygılarımla   
Ekleme Tarihi: 29 Haziran 2022 - Çarşamba
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)

CHP Masanın Görünür Lideridir

Merhaba,

Hasan Amca ile altılı masanın Cumhurbaşkanı adayını konuşacağız. Anketlerin doğruluğunu veya yanlışlığılığını teyit etmek  mümkün değildir. Diğer konularda  olduğu gibi  anketlerde de algı oluşturuluyor… 

 

-   Hasan Bey, Millet  ittifakının projesi var mı?

- Millet ittifakının projesi olmadığını bir örnek ile anlatmaya çalıyaım. Galatasaray Futbol Takımı yeni başkanını seçmek için sandığa gitti. İki kişi aday oldu. Biri Dursun Özbek diğeri Eşref Hamamcıoğlu, ikisi de proje hazırladı. Neyi nereden alacak. Parayı nereden temin edecek, Galatasarayın sorunlarını nasıl çözecek diye sunum hazırladılar. Delegelerin önüne çıktılar. Her iki lider, kendilerini proje ile anlattılar. Mantığa daha yakın ve çözümü daha pratik olan projenin sahibi kazandı.

Siyasi liderler ve yandaş medyaları algı peşinde, vatandaşın sorunlarını konuşmadan seçimi kazanma derdinde… Muhalefetin eğitim, tarım, savunma sanayi, pahalılık, enflasyon, enerjiyi nasıl ucuza vereceğim gibi konularda  proje derdi yoktur.  Tek derdi HDP’ye kendini kabul ettirmek… 

 

İktidarın ekonomi konusunda uygulamaya soktuğu projeleri yılbaşına kadar beklemek zorundayız. İktidar, iyi veya kötü benim projem budur diyor. Ama muhalefetten, projelerin adını bile duyamıyoruz. Manzara bu… 

Kovid 19, içimize kapanma hadisesini yaşattı. İster istemez insanların psikolojisini bozdu, ekonomisini bozdu. Ukrayna - Rusya savaşının getirdiği ekonomi düzensizlik oldu…Yunanistan’ın şımarıklığı… Doğu Akdeniz ve Mavi Vatan olayları, Karadeniz ve Akdeniz’de petrol - doğalgaz arama gayreti, Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde yapılan operasyonlar. Libya, Azerbaycan ve Afrika’daki askeri destek veya yatırımlar. Savunma sanayine, uçak sanayine, deniz filosuna, köprülere, hastanelere, uydulara yapılan olağan üstü harcamalar…

 

Yukarıda saydığımız işlerin hepsi para ile oldu.  Bu harcamalar vatandaşın ekonomisini ister istemez sıkıntıya soktu. Söz konusu sıkıntılar ile karşılaşan vatandaş:

1.İktidardan uzaklaştı. Yani iktidarın oyu azaldı.

2.İktidardan uzaklaşanların bir kısmı, kararsızlar bölümüne geçti. İktidarın ekonomiyi düzeltmesini bekliyor. Tabiri caizse vatandaş pusuda… Bir kısmı ise toplam muhalefetin  içinde yer almaya çalışıyor.

3.İktidarın bu manzarasından CHP bir sıçrama gösteremedi. Çünkü proje ile vatandaşın karşısına çıkmadığı için güven veremiyor. Yani İktidarın sıkıntılı durumunu fırsata çeviremedi… Daha doğrusu CHP, iktidardan oy alamadı… 

4.DEVA ve Gelecek Partileri yeni oldukları için pastadan pay alamadı. Diğer partiler de bir varlık gösteremedi. Dolayısıyla iktidardan kaçan vatandaşların çok az bir kısmı İYİ Parti’ye kaydı…

5.İzmir ve çevre illerden CHP’den İYİ Partiye kaçış oldu. CHP’nin zaman zaman 23’lere gerilemesinin nedeni budur.

6.Devlet, teröre hakim olduğu için HDP’nin oylarında düşüş görünüyor… 

 

CHP’nin fotoğrafına bakalım:

1.İttifaklarda olduğu gibi CHP’de parti içi demokrasi yoktur. Lider hakimdir. Bunu da şundan anlıyoruz. Cumhurbaşkanı adayını dört tane yönetici belirliyor. CHP cumhurbaşkanı adayını tabanına sormuyor. Dolayısıyla bu konuda güven veremiyor…

2.Parti içinde demokrasi olmadığı için parti tabanındaki aykırı sesler sosyal medya üzerinden dillendirilmeye çalışılıyor. Bu anlayış AKParti, MHP, İYİ parti ve diğer partilerde de aynıdır…

 

Altılı Masaya bakalım:

1.Cumhurbaşkanı adayı konusunda altılı masadaki liderlerin tabanları, liderlerinden farklı düşünüyor. 

2.Cumhurbaşkanı adayını vatandaş belirlemesi gerekir. Sözde herkes demokrasiden konuşuyor ama uygulamada demokrasi kimsenin hatırına gelmiyor.

 

Masanın Görünür Lideri CHP’dir

Altı masada varılan en önemli ilke, partilerin siyasal ağırlıklarına bakmaksızın altı parti eşittir. Yani şunu anlıyoruz. Milletvekili seçiminde her parti eşit aday gösterecektir. İleride böyle bir uygulamaya gidildiği zaman siyasi partilerin örgütlerinde sancılar başlayacaktır. Fiili duruma bakılırsa şimdilik masanın lideri CHP’dir…

 

Aday Kim olsun 

Bu konuda masa etrafındaki bütün partiler insiyatifi Kemal Beye vermişlerdir. CHP’nin gösterdiği adayı, liderler destekler ama siyasi partilerin öğütlerinden gelen tepkiler karşısında desteklemeyebilir. Bu nedenle cumhurbaşkanı adayını  partilerin tabanları en azından delegeler belirlesin diyoruz… 

 

Altılı masadaki tedirginliğin nedenleri:

1.Altılı masada iyimserlik hakimdir. Nedir bu iyimserlik? İktidar gidicidir. Ayakkabıyı da korsak kazanırız algısı…

2.Tedirginlik vardır. 2010 yılından beri girilen her seçimde Kılıçdaroğlu kaybetti tedirginliği yaşanıyor. Bu tedirginliğin nedeni Kılıçdaroğlu’nun kişiliğinden veya kimliğinden kaynaklanmıyor. Bu tedirginlik Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar beş seçimi kaybetmesinden kaynaklanıyor…

3.Bundan önce yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinde CHP örgütünün cumhurbaşkanı adaylarını  kâğıt üzerinde çok iştahlı desteklerken fiilen yavaşlatarak desteklediğine şahit olduk. Yani pasif destekleme yöntemini tercih etti.

4.2014 yılında Ekmeleddin İhsanoğlu’nu seçim çalışmalarında CHP örgütü uzaktan destekledi. Kerhen destek verdiğini herkes iyi biliyor.

5.2018 yılında Muharrem İnce’nin adaylığını da CHP örgütü gönülden desteklemedi. Hatta sandık başlarında yeterli müşahit üye bulundurmadığı dedikoduları ayyuka çıktı.

6. CHP Genel merkezi, Muharrem İnce’yi sarhoş olmakla suçladı… 2014 ve 2018 yılındaki seçimlerde CHP örgütünün tavrını hatırladığımız da Kılıçdaroğlu için de aynı tutum olabilir düşüncesi  ister istemez akla geliyor…

 

CHP’nin sıkıntısı

1.Stratejisi yok,

2.Projesi yok,

3.Proje olmadığı için sokakta hissedilmiyor, nasıl olsa seçimi alırız algısı var veya kendi seçmenini böyle    şartlandırdı…

4.Büyük Şehir Belediye başkanlarının kazanılmasında CHP örgütlerinin değil kişisel bağlamda kazanıldığı algısının yerleşmesi… Örnek: HDP, biz olmasaydık CHP hiç bir belediyesi kazanamazdı söylemi CHP örgütünü geri plana itti. Söz konusu tedirginliği hızlandırdı…

5.Yerel seçimlerde elde edilen başarıyı Kılıçdaroğlu’nun, Ekrem İmamoğlu’nun Mansur Yavaş’ın  ve HDP’nin zaferi olarak lanse edildi… Başarı, CHP örgütüne yakıştırılamadı…                                   
Kılıçdaroğlu konusundaki tedirginlik giderilmedi,

6.Özerklik konusunda HDP’ye verilen  tavizden dolayı milli düşünen Atatürkçülerin tepkileri tahmin edilemiyor… 

7.CHP, Kuzey Iraktaki aşiret ağalarına, HDP yönetimine dolayısıyla PKK terör örgütüne ve Türkiye vatandaşlarına karşı net bir tavır sergileyemiyor…


Selam ve saygılarımla 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.