Biz oyunda-eğlencede, incir çekirdeğini doldurmayan tartışmalar-çekişmeler içerisinde iken, ‘Ben Yahudi olmayan bir Siyonistim’ diyen Amerikan başkanı, kendi inançlarına göre kıyamet savaşının hesabını-hazırlığını yapıyor. Yine aynı inanç savaşın bizim topraklarımızda olacağını öngörüyor. Bizim toprak dediğim de bir yandan İslam beldesi, bir yandan da Türkiye-Suriye sınırına yakın bir bölge…
Zamanın yaklaştığının bir biz farkında değiliz. Süreç onlar için İsrail’in kuruluşu ile start aldı aslında… Tam 40 senedir de harıl harıl hazırlık içerisindeler... Özellikle de 11 Eylül sonrası savaşı kendi lehlerine çevirme adına çemberi sürekli daraltıyorlar. 2000’li yıllar için kullanılan milenyum kelimesi bile tesadüf değil... konu ile ilgili… Zira kelime ‘Mesihin geleceği yüz yıl’ anlamına gelmektedir.
Mevzuyu açık açık ilk dillendiren Başkan Reagan idi… Reagan inancı gereği Mesih’in kendi döneminde inmesini ve bu büyük savaşın kendi döneminde yaşanmasını can-u gönülden temenni ediyordu. Olmadı ama, ondan sonra gelen baba Bush bir yolunu bulup bölgeye yerleşti. Belki de kendi inancına göre savaşı başlatmış bile olabilir.
Bir ara dönemden sonra (Clinton dönemi) yarım bırakılan savaşı tamamlamak üzere ‘iktidara getirilen’ oğul İkinci Bush Yahudi olmayan siyonistler (Evangelistler) tarafından oyuncak top gibi kullanıldı. O da kendisinden beklenen rolü başarılı bir biçimde tam iki dönem oynadı. Konuyu dillendirmekten de geri durmadı. Nitekim Irak işgalinin başladığı gün; “Bu bir Haçlı seferidir” diyerek niyetini ortaya koymuştur. En nihayetinde her ikisi de aynı amaca hizmet eder. Bu yüzden Yahudi ya da Hristiyan olmasının bir önemi yoktur.
Sonraki dönemde, işgaller nedeniyle oluşan nefreti yumuşatma adına vitrinde değişikliğe gidildi. Zira kendisi olmasa da Barak Hüseyin Obama’nın babası Afrikalı siyahi bir müslümandı. Kullanmadığı Hüseyin adı da oradan mütevellittir. Ne olur ne olmaz diye de ‘ben Yahudi olmayan bir siyonistim’ diyen şimdiki başkan Biden’ı taktılar peşine...
Sonraki başkan Trump aslında böyle bir şeye inanmıyordu. Daha doğrusu Trump kutsal kaynaklarda geçen hiçbir şeye inanmıyordu. Ama tabi siyonizm başka bir şey… İhanet anlamına gelen siyonist davaya sırt dönmenin bedelinin ne olduğunu biliyordu elbet… Seçileceği pek öngörülmediğinden ilk başlarda kendi başına karar verse de, etrafının boşaldığını görmesi geç olmadı. Zaten onun da arkasına iddialı ve davaya inançlı bir evangelist olan Mike Pence’i taktılar. ABD'de nüfusun yüzde 35'ini oluşturan EvangelistletbProtestan Hristiyan olsa da, hepsi siyonist davaya bağlıdır. Amerika'da politika da onlardan sorulur.
Armagedon olarak isimlendirilen ve kıyamete yakın çıkacağı öngörülen o büyük savaş, değişik isimler altında Hadis kaynaklarında da geçer. En bilineni ‘melhame-i kübra’dır. Aslında siyonistler bu savaşı kaybedeceklerini biliyorlar. Zira onlar da biliyor ki İslam son hak din… Hz. Muhammed (sav) ahir zaman peygamberi ve Kur’an Allah kelamı… Sorun şu ki; her ikisinde de Allah inancı sakat… Zira birisinde Allah’a teslis nisbet edilirken, bir diğerinde Allah çeşitli beşerî vasıflarla (yorulması, dinlenmesi gibi) eksik telakki edilmektedir. Bu inanç esas olunca, onların tasavvur ettiği tanrının kıyamete ‘zorlanması’ neden mümkün olmasın…
Endişe duydukları da yine kendi kaynaklarından öğrendikleri ‘kuzeyden gelecek olan ordu…’ Kuzeyden gelecek ordu bugün daha çok Rusya diye anlaşılsa da; bu kendilerine göre de kesin bir bilgi değildir. Ayrıca Rusya öyle ya da böyle geriletildi. Önce Sovyetler dağıtıldı, şimdi de Ukrayna savaşı ile köşeye sıkıştırılıyor. Elbette nükleer tehdit uykularını kaçırıyor. Birinci ağızdan (Biden) da dillendirdiler.
Nükleer savaş gerçekten de ‘orta kıyamet’ oluşturabilecek bir potansiyel barındırıyor bünyesinde… Malum; büyük kıyametin bilgisi sadece Allah nezdinde… Küçük kıyamet ise kişinin kendi ölümü… Orta kıyamet ise geniş kitlelerin yok olması… Nükleer savaş sadece insanları değil, bütün canlıları yok ettiğinden ve nükleer silahın kullanıldığı alanda uzun süre yaşam mümkün olamayacağından, insanlığın bir bütün olarak yok olması dahi ihtimal dahilindedir. Böyle bir şeyin göze alınması pek tabii olarak mümkün değildir. Zira 1945’teki nükleer silah kullanımı karşılıksız ve sınırlı kalsa da, günümüzde bir karşılığının olması tarafları geri adım atmaya zorlamaktadır. Hatların çok daha keskin olduğu 1962’de de öyle olmamış mıydı nitekim…
Evet, Hadis kaynaklarına göre de Mesih inecek, Mehdi gelecek, Deccal zuhur edecektir. Geleceğe ilişkin bu bilgiler elbet Allah katındandır. Bize bildiren de Efendimiz’dir (sav)’dir. Onların armagedon dedikleri savaşın olacağı da kabul ediliyor. Olacak ama onların planladıkları-hesapladıkları gibi değil… Hak hâkim olacak çünkü… Kuzeyden gelecek olan ordu da Rusya değil… Nitekim Türkiye de Kuzeyde, değil mi… Elbette Allah kıyamete ya da bir başka şeye zorlanamaz. Kıyamet de kopacak. Ama Allah’ın istediği-dilediği zaman… Vesselam…