Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
 

Birinci Dünya Savaşında Rusya Kışkırtıldı, Osmanlı Savaşa İtildi

İttihatçılar tarafından, Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşına hiçbir neden yok iken hile ile adım adım sokuldu. 15 Temmuz Akşamı Darbe girişiminde bulunan zihniyet,  İttihatçıların hilesini uygulayarak Türk Devletini savaşın içine sokmayı amaçlamaktadır. Nedenler ve olaylar aynı ama kahramanlar farklıdır. Kahramanlar, dün Masonlar ve İttihat Terakki Liderleri idi; bugün ise CIA’nin ve Masonların ülkemizdeki Paralel Devlet Yapılanması içinde yer alan FETÖ ve diğer aktörlerdir.   Rus elçisi Andrey Karlov’a yapılan suikastı anlamak için birinci dünya savaşının perde arkasını ve savaşın nasıl başladığını bilmekte fayda vardır.   Birinci Dünya Savaşının Perde Arkası ve Osmanlı İmparatorluğunun Savaşa Sokulması   Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi, Mart sayısında Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yıl dönümü sebebiyle savaşın perde arkasını yazdı. Tarihçi Yazar Ömer Faruk Yılmaz’ın kaleme aldığı 'Büyük oyun büyük savaş' başlığıyla verilen makalede, Osmanlı Devleti'nin bir yıkım niteliği taşıyan Birinci Dünya Savaşı’na nasıl itildiği anlatılıyor.   Makalede şu bilgiler yer aldı: “ Enver Paşa, Almanya Kıskacında  Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı macerası, Enver Paşa’nın 5 Mart 1909’da Berlin Askerî Ataşesi olarak tayin edilmesiyle başladı. Alman İmparatoru II. Wilhelm, Berlin’de kara ve deniz ataşelerine yemek verdi ve bu sırada yarbay olan Enver Bey ile yakından ilgilendi. Yaptığı özel görüşmede “Sen ülkenin başına geçince istediğin yardımları yapacağım.” vaadinde bulundu.   Enver Paşa’nın Yıldızı Nasıl Parlatıldı?  Birinci Balkan Savaşı’nda Çatalca’ya kadar gelen Bulgarlar, Yunanistan ve Sırbistan’ın kendi topraklarına göz dikmesi üzerine geri çekilmek zorunda kaldı. Yarbay Enver Bey bu fırsatı kaçırmadı. Bulgaristan’ın bırakıp çekildiği Edirne’ye gitti ve 'İkinci Edirne fatihi (!)' olarak anılmaya başlandı. Enver Bey esasen Harbiye Nâzırlığı’nı istiyordu. Ancak Talat Bey, Harbiye Nâzırı Ahmed İzzet Paşa’dan memnundu ve Enver Bey için bu bakanlığın erken olduğunu söylüyordu. İttihatçıların baskısı sonucu Dâhiliye Nazırı Talat Paşa, Nişantaşı’ndaki konağına giderek Ahmed İzzet Paşa’yı istifa etmeye ikna etti. Enver Bey, 18 Aralık 1913’te albaylığa, 19 gün sonra, 1 Ocak 1914’te paşalığa ve Harbiye Nâzırlığı’na getirilerek ikbal merdivenlerinde çok hızlı bir şekilde yükseltildi.”   Said Paşa’nın Yalısında Yapılan Gizli İttifak   1 Ağustos 1914’te Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan etmesiyle Birinci Dünya Savaşı resmen başlamıştı. Bu gelişmenin hemen ardından Sadrazam Said Paşa’nın Yeniköy’deki yalısında Dâhiliye Nazırı Talat Paşa, Harbiye Nazırı Enver Paşa, Meclis Başkanı Halil Bey ve İstanbul’daki Alman Sefiri Baron Von Wangenheim bir araya gelerek gizli bir anlaşmaya imza attılar. Bu anlaşma, hükümetin diğer üyelerinden bile gizlenmiş ve hatta kimseye söylenmeyeceğine dair yemin ettiler. Maksat, Osmanlı devletini savaşa sokmaktı.   Planlanan Savaş Denizden Geldi  Goeben ve Breslau Alman savaş gemileri, Amiral Souchon kumandasında Kuzey Afrika’nın Fransa’ya ait limanları Bone ve Philippeville’yi bombardıman etmiş geri dönüyorlardı. Amiral Souchon Berlin’den bir telgrafla yönünü İstanbul’a çevirdi. 10 Ağustos 1914 günü, gemiler Enver Paşa’nın verdiği izinle Çanakkale’den Marmara’ya hareket ettiler. Sadrazam Said Halim Paşa’nın evinde toplanan kabine üyelerinden Maliye Nâzırı Cavid Bey, Meclis Başkanı Halil Bey, Dâhiliye Nâzırı Talat Paşa, Harbiye Nazırı Enver Paşa durumu görüştüler. Uzun tartışmalardan sonra bu iki geminin 80 milyon marka satın alındığını ilan ettiler. Gemilerin üzerindeki Göeben ve Breslau isimleri silindi ve Enver Paşa’nın emriyle Yavuz ve Midilli isimleri yazıldı.    Rusya Kışkırtıldı, Osmanlı Savaşa İtildi  Almanya Osmanlı Devleti’ni kaçınılmaz bir biçimde savaşa sokma kararındaydı. Gemiler Osmanlı’nın olmuştu ama Alman Amiral Souchon, emirleri Alman imparatorundan alıyordu. Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesinin geciktiğini düşünerek bir plan yaptı ve Marmara Denizi’nde iki günlük bir tatbikattan sonra “Türk bahriyelilerini deniz tutuyor, ileride iş görebilmek için çok fırtınalı olan Karadeniz’e bunları alıştırmak gerekir. Bunun için bütün savaş filosu ile Karadeniz’e çıkma izninin verilmesini dilerim.” diye bir rapor yazdı. Gerekli izni alan Alman amiral, 29 Ekim’de gemilere emir verdi. Hedef Sivastopol ve Novorrossisk limanları idi. Sabahın ilk ışıklarıyla Rus limanına top atışları yapılmaya başlandı. Limandan Ruslar da karşılık vermişti. Nihayet, Yavuz ve Midilli 1 Kasım 1914 günü bayraklarla donatılmış olarak İstanbul Boğazı’na geri döndüler. Rusları kışkırtma görevlerini başarmışlardı. Rus ordusu 1 Kasım 1914 sabahı Osmanlı sınırından içeri girdi.” ([1])   Rus uçağının düşürülmesi ile her iki ülkede oyuna geldi ve Türkiye ile Rusya arasında olumsuz gelişmeler oldu.  Rus elçisi Andrey Karlov’un Ankara’da öldürülmesi olayında her iki lider de, ortak düşman konusunda mesajlarını verdiler.     Geçmişte Rus uçağını düşüren zihniyet ile bugün Rus elçisi Andrey Karlov’u öldüren zihniyet aynıdır. Amaç, Türk-Rus savaşı ile her iki ülkeyi meşgul ederek Ortadoğu’nun paylaşımını kolaylaştırmaktır.       Türkiye ve Rusya yöneticileri, Birinci Dünya Savaşında ve Suriye sınırında uçak düşürülme olayında tezgâhlanan oyuna gelmediler. Orta Doğu ve Dünya barışı için olumlu bir gelişme…    Selam ve saygılarımla…   [1]Ömer Faruk Yılmaz, “Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yıl dönümü sebebiyle savaşın perde arkası”,Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi Mart Sayısı.
Ekleme Tarihi: 24 Aralık 2016 - Cumartesi
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)

Birinci Dünya Savaşında Rusya Kışkırtıldı, Osmanlı Savaşa İtildi

İttihatçılar tarafından, Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşına hiçbir neden yok iken hile ile adım adım sokuldu. 15 Temmuz Akşamı Darbe girişiminde bulunan zihniyet,  İttihatçıların hilesini uygulayarak Türk Devletini savaşın içine sokmayı amaçlamaktadır. Nedenler ve olaylar aynı ama kahramanlar farklıdır. Kahramanlar, dün Masonlar ve İttihat Terakki Liderleri idi; bugün ise CIA’nin ve Masonların ülkemizdeki Paralel Devlet Yapılanması içinde yer alan FETÖ ve diğer aktörlerdir.

 

Rus elçisi Andrey Karlov’a yapılan suikastı anlamak için birinci dünya savaşının perde arkasını ve savaşın nasıl başladığını bilmekte fayda vardır.

 

Birinci Dünya Savaşının Perde Arkası ve Osmanlı İmparatorluğunun Savaşa Sokulması

 

Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi, Mart sayısında Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yıl dönümü sebebiyle savaşın perde arkasını yazdı. Tarihçi Yazar Ömer Faruk Yılmaz’ın kaleme aldığı 'Büyük oyun büyük savaş' başlığıyla verilen makalede, Osmanlı Devleti'nin bir yıkım niteliği taşıyan Birinci Dünya Savaşı’na nasıl itildiği anlatılıyor.

 

Makalede şu bilgiler yer aldı:

Enver Paşa, Almanya Kıskacında

 Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı macerası, Enver Paşa’nın 5 Mart 1909’da Berlin Askerî Ataşesi olarak tayin edilmesiyle başladı. Alman İmparatoru II. Wilhelm, Berlin’de kara ve deniz ataşelerine yemek verdi ve bu sırada yarbay olan Enver Bey ile yakından ilgilendi. Yaptığı özel görüşmede “Sen ülkenin başına geçince istediğin yardımları yapacağım.” vaadinde bulundu.

 

Enver Paşa’nın Yıldızı Nasıl Parlatıldı?

 Birinci Balkan Savaşı’nda Çatalca’ya kadar gelen Bulgarlar, Yunanistan ve Sırbistan’ın kendi topraklarına göz dikmesi üzerine geri çekilmek zorunda kaldı. Yarbay Enver Bey bu fırsatı kaçırmadı. Bulgaristan’ın bırakıp çekildiği Edirne’ye gitti ve 'İkinci Edirne fatihi (!)' olarak anılmaya başlandı. Enver Bey esasen Harbiye Nâzırlığı’nı istiyordu. Ancak Talat Bey, Harbiye Nâzırı Ahmed İzzet Paşa’dan memnundu ve Enver Bey için bu bakanlığın erken olduğunu söylüyordu. İttihatçıların baskısı sonucu Dâhiliye Nazırı Talat Paşa, Nişantaşı’ndaki konağına giderek Ahmed İzzet Paşa’yı istifa etmeye ikna etti. Enver Bey, 18 Aralık 1913’te albaylığa, 19 gün sonra, 1 Ocak 1914’te paşalığa ve Harbiye Nâzırlığı’na getirilerek ikbal merdivenlerinde çok hızlı bir şekilde yükseltildi.”

 

Said Paşa’nın Yalısında Yapılan Gizli İttifak

  1 Ağustos 1914’te Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan etmesiyle Birinci Dünya Savaşı resmen başlamıştı. Bu gelişmenin hemen ardından Sadrazam Said Paşa’nın Yeniköy’deki yalısında Dâhiliye Nazırı Talat Paşa, Harbiye Nazırı Enver Paşa, Meclis Başkanı Halil Bey ve İstanbul’daki Alman Sefiri Baron Von Wangenheim bir araya gelerek gizli bir anlaşmaya imza attılar. Bu anlaşma, hükümetin diğer üyelerinden bile gizlenmiş ve hatta kimseye söylenmeyeceğine dair yemin ettiler. Maksat, Osmanlı devletini savaşa sokmaktı.

 

Planlanan Savaş Denizden Geldi

 Goeben ve Breslau Alman savaş gemileri, Amiral Souchon kumandasında Kuzey Afrika’nın Fransa’ya ait limanları Bone ve Philippeville’yi bombardıman etmiş geri dönüyorlardı. Amiral Souchon Berlin’den bir telgrafla yönünü İstanbul’a çevirdi. 10 Ağustos 1914 günü, gemiler Enver Paşa’nın verdiği izinle Çanakkale’den Marmara’ya hareket ettiler. Sadrazam Said Halim Paşa’nın evinde toplanan kabine üyelerinden Maliye Nâzırı Cavid Bey, Meclis Başkanı Halil Bey, Dâhiliye Nâzırı Talat Paşa, Harbiye Nazırı Enver Paşa durumu görüştüler. Uzun tartışmalardan sonra bu iki geminin 80 milyon marka satın alındığını ilan ettiler. Gemilerin üzerindeki Göeben ve Breslau isimleri silindi ve Enver Paşa’nın emriyle Yavuz ve Midilli isimleri yazıldı.

 

 Rusya Kışkırtıldı, Osmanlı Savaşa İtildi

 Almanya Osmanlı Devleti’ni kaçınılmaz bir biçimde savaşa sokma kararındaydı. Gemiler Osmanlı’nın olmuştu ama Alman Amiral Souchon, emirleri Alman imparatorundan alıyordu. Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesinin geciktiğini düşünerek bir plan yaptı ve Marmara Denizi’nde iki günlük bir tatbikattan sonra “Türk bahriyelilerini deniz tutuyor, ileride iş görebilmek için çok fırtınalı olan Karadeniz’e bunları alıştırmak gerekir. Bunun için bütün savaş filosu ile Karadeniz’e çıkma izninin verilmesini dilerim.” diye bir rapor yazdı. Gerekli izni alan Alman amiral, 29 Ekim’de gemilere emir verdi. Hedef Sivastopol ve Novorrossisk limanları idi. Sabahın ilk ışıklarıyla Rus limanına top atışları yapılmaya başlandı. Limandan Ruslar da karşılık vermişti. Nihayet, Yavuz ve Midilli 1 Kasım 1914 günü bayraklarla donatılmış olarak İstanbul Boğazı’na geri döndüler. Rusları kışkırtma görevlerini başarmışlardı. Rus ordusu 1 Kasım 1914 sabahı Osmanlı sınırından içeri girdi.” ([1])

 

Rus uçağının düşürülmesi ile her iki ülkede oyuna geldi ve Türkiye ile Rusya arasında olumsuz gelişmeler oldu.  Rus elçisi Andrey Karlov’un Ankara’da öldürülmesi olayında her iki lider de, ortak düşman konusunda mesajlarını verdiler.  

 

Geçmişte Rus uçağını düşüren zihniyet ile bugün Rus elçisi Andrey Karlov’u öldüren zihniyet aynıdır. Amaç, Türk-Rus savaşı ile her iki ülkeyi meşgul ederek Ortadoğu’nun paylaşımını kolaylaştırmaktır.    

 

Türkiye ve Rusya yöneticileri, Birinci Dünya Savaşında ve Suriye sınırında uçak düşürülme olayında tezgâhlanan oyuna gelmediler. Orta Doğu ve Dünya barışı için olumlu bir gelişme…

 

 Selam ve saygılarımla…

 

[1]Ömer Faruk Yılmaz, “Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yıl dönümü sebebiyle savaşın perde arkası”,Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi Mart Sayısı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.