Prof. Dr. Kamil GÜNGÖR
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Kamil GÜNGÖR
 

İÇİMİZDEKİ BEYİNSİZLER...

Toplum sürekli gerginleştiriliyor ve kutuplaştırılıyor. Zaman zaman "vurun kahpeye" muamelesi görmekten, kılından - kıyafetinden, saçından - sakalından dolayı saldırıya uğramaktan endişe ediyor insan... Hani eskilerde olurmuş ya, ortaçağda filan, insanlar düşüncelerinden dolayı aşağılanır, sürülür, hatta öldürülürlermiş... Onlar meğer eskide kalmamış, hala aramızda imiş ortaçağ zihniyeti... Olmadı mı sanki... İstanbul'da kıyafetinden dolayı saldırılmadı mı genç bir kıza... Onların ki gibi senaryo da değildi… Gerçekti "vurun kahpeye..."   Nedense içimde hep bir endişe var; hala etrafımızda olup da; gücü yetse bizi de aynı muameleye maruz bırakacak olan, fırsat kollayan, diş bileyen, zamanının gelmesi için "sabırla" bekleyen... Sahi neden benim böyle bir endişem var, aslında elinden dilinden "emin" olmam gerekenlerden... Onlar gibi düşünmediğimden, onları eleştirdiğimden mi... Varsın olsun. Ama ben onlara bir şey yapmam, endişelenmesinler. Gücüm de olsa yapmam. Şimdi de, başka zaman da... Peki ya diğerleri... Yani oligarklar, aristokratlar... Onlar ilk fırsatta seni de beni de onu da Ortaçağ'dakinden beter ederler... İçimizdeki beyinsizler size sesleniyorum... İçinde bulunduğunuz gemiyi deliyorsunuz.   Cumhuriyet mitinglerinde başaramadılar, Danıştay cinayetiyle başaramadılar, 367 hukuk garabetiyle başaramadılar, gezide başaramadılar, 17-25 Aralıkta başaramadılar... Ve nihayet 15 Temmuz’da başaramadılar… Kabul etmek gerek; başaramadılar ama çelme taktılar, hızımızı yavaşlattılar, hatta gerilettiler… Aynen Çanakkale Savaşında olduğu gibi… Ne demişti Churchill eleştiriler karşısında: ‘Evet onları yenemedik, ama onların tomurcuklarını kopardık…’ Nitekim öyle de oldu. Birazcık kendimize gelmemiz neredeyse yüz yıl aldı.   "İçimizdeki beyinsizler..." Evet öyle... beyinsizler... Geri zekâlı demiyorum onlara... Akılsız diyorum... Kastım da 15 Temmuz’u tezgâhlayanlara değil sadece… Onlar artık içimizde değil zira... Zaten değilmiş, vehimmiş bizimkisi... Onların hiçbir kredisi kalmadı artık... Şimdi her biri bizim budalaların itibar ettiği sahte demokratlarla birlikte… Gerçi, sahte olmasa ne olacak ki… Demek ki şimdiye kadar ne isterlerse yapıyormuşuz. Baksanıza itiraz edince hiç bir kural tanımaz oldular... Öyle anlaşılıyor ki planladıkları 15 Temmuz tezgâhı tutmayınca strateji değişikliğine gidildi. Zira darbe başarısız olunca elektrik çarpmışa döndüler, 40 gün kendilerine gelemediler. Adeta dut yemiş bülbül gibiydiler...   Uluslararası ilişkilerde stratejidir; önce maşaları devreye koyarsın. Eğer sen devreye girmek zorunda kalmışsan bu yeni bir aşamadır. Artık görünür olduklarına göre bu yeni aşama başladı demektir. Bunun da nasıl geri teptiğini nasılsa görecekler… “Acaba Almanya, Hollanda, Avusturya Türkiye'nin geleceğini düşündükleri için mi bakanlarımızın referandum toplantılarına izin vermiyorlar? Bizi bizden daha çok mu seviyorlar? Azıcık düşünen, önyargıyı bırakan her aklıselim Türkiye'nin çıkarının bunların gösterdiği istikametin tersinde olduğunu görür. Yazıklar olsun küçük çıkarları için kendi milletine değil de elin gâvuruna bel bağlayanlara...” (tırnak içi alıntı…)   Bir de "aramızda", "içimizde" "bizden" beyinsizler var... Kimin değirmenine su taşıdıklarının, kimin ekmeğine yağ sürdüklerinin, kendi altı ile birlikte toplumun altını nasıl oyduklarının farkında olmayan "akıldan" yoksun, ferasetsiz, basiretsiz, öngörüsüz, vizyonsuz, hisleri akıllarının önüne geçmiş, "İmam-ı Azam'ın tanımlamasıyla "neyin lehine" ve neyin de "aleyhine" olduğunu bilmeyen beyinsizler... Onları artık Allah'a havale ediyorum... Bu kadar her şey aşikar olmuşken, hala "orada" yer alanları, politik nedenlerle "sessiz" kalanları da dahil ediyorum listeye...   Kur'an'ın ifadesiyle de bitirmek istiyorum: Allah'ım içimizdeki beyinsizler (akılsızlar) yüzünden bizi helak etme... (amin)
Ekleme Tarihi: 13 Mart 2017 - Pazartesi
Prof. Dr. Kamil GÜNGÖR

İÇİMİZDEKİ BEYİNSİZLER...

Toplum sürekli gerginleştiriliyor ve kutuplaştırılıyor. Zaman zaman "vurun kahpeye" muamelesi görmekten, kılından - kıyafetinden, saçından - sakalından dolayı saldırıya uğramaktan endişe ediyor insan... Hani eskilerde olurmuş ya, ortaçağda filan, insanlar düşüncelerinden dolayı aşağılanır, sürülür, hatta öldürülürlermiş... Onlar meğer eskide kalmamış, hala aramızda imiş ortaçağ zihniyeti... Olmadı mı sanki... İstanbul'da kıyafetinden dolayı saldırılmadı mı genç bir kıza... Onların ki gibi senaryo da değildi… Gerçekti "vurun kahpeye..."

 

Nedense içimde hep bir endişe var; hala etrafımızda olup da; gücü yetse bizi de aynı muameleye maruz bırakacak olan, fırsat kollayan, diş bileyen, zamanının gelmesi için "sabırla" bekleyen... Sahi neden benim böyle bir endişem var, aslında elinden dilinden "emin" olmam gerekenlerden... Onlar gibi düşünmediğimden, onları eleştirdiğimden mi... Varsın olsun. Ama ben onlara bir şey yapmam, endişelenmesinler. Gücüm de olsa yapmam. Şimdi de, başka zaman da... Peki ya diğerleri... Yani oligarklar, aristokratlar... Onlar ilk fırsatta seni de beni de onu da Ortaçağ'dakinden beter ederler... İçimizdeki beyinsizler size sesleniyorum... İçinde bulunduğunuz gemiyi deliyorsunuz.

 

Cumhuriyet mitinglerinde başaramadılar, Danıştay cinayetiyle başaramadılar, 367 hukuk garabetiyle başaramadılar, gezide başaramadılar, 17-25 Aralıkta başaramadılar... Ve nihayet 15 Temmuz’da başaramadılar… Kabul etmek gerek; başaramadılar ama çelme taktılar, hızımızı yavaşlattılar, hatta gerilettiler… Aynen Çanakkale Savaşında olduğu gibi… Ne demişti Churchill eleştiriler karşısında: ‘Evet onları yenemedik, ama onların tomurcuklarını kopardık…’ Nitekim öyle de oldu. Birazcık kendimize gelmemiz neredeyse yüz yıl aldı.

 

"İçimizdeki beyinsizler..." Evet öyle... beyinsizler... Geri zekâlı demiyorum onlara... Akılsız diyorum... Kastım da 15 Temmuz’u tezgâhlayanlara değil sadece… Onlar artık içimizde değil zira... Zaten değilmiş, vehimmiş bizimkisi... Onların hiçbir kredisi kalmadı artık... Şimdi her biri bizim budalaların itibar ettiği sahte demokratlarla birlikte… Gerçi, sahte olmasa ne olacak ki… Demek ki şimdiye kadar ne isterlerse yapıyormuşuz. Baksanıza itiraz edince hiç bir kural tanımaz oldular... Öyle anlaşılıyor ki planladıkları 15 Temmuz tezgâhı tutmayınca strateji değişikliğine gidildi. Zira darbe başarısız olunca elektrik çarpmışa döndüler, 40 gün kendilerine gelemediler. Adeta dut yemiş bülbül gibiydiler...

 

Uluslararası ilişkilerde stratejidir; önce maşaları devreye koyarsın. Eğer sen devreye girmek zorunda kalmışsan bu yeni bir aşamadır. Artık görünür olduklarına göre bu yeni aşama başladı demektir. Bunun da nasıl geri teptiğini nasılsa görecekler… “Acaba Almanya, Hollanda, Avusturya Türkiye'nin geleceğini düşündükleri için mi bakanlarımızın referandum toplantılarına izin vermiyorlar? Bizi bizden daha çok mu seviyorlar? Azıcık düşünen, önyargıyı bırakan her aklıselim Türkiye'nin çıkarının bunların gösterdiği istikametin tersinde olduğunu görür. Yazıklar olsun küçük çıkarları için kendi milletine değil de elin gâvuruna bel bağlayanlara...” (tırnak içi alıntı…)

 

Bir de "aramızda", "içimizde" "bizden" beyinsizler var... Kimin değirmenine su taşıdıklarının, kimin ekmeğine yağ sürdüklerinin, kendi altı ile birlikte toplumun altını nasıl oyduklarının farkında olmayan "akıldan" yoksun, ferasetsiz, basiretsiz, öngörüsüz, vizyonsuz, hisleri akıllarının önüne geçmiş, "İmam-ı Azam'ın tanımlamasıyla "neyin lehine" ve neyin de "aleyhine" olduğunu bilmeyen beyinsizler... Onları artık Allah'a havale ediyorum... Bu kadar her şey aşikar olmuşken, hala "orada" yer alanları, politik nedenlerle "sessiz" kalanları da dahil ediyorum listeye...

 

Kur'an'ın ifadesiyle de bitirmek istiyorum: Allah'ım içimizdeki beyinsizler (akılsızlar) yüzünden bizi helak etme... (amin)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.