Prof. Dr. Kamil GÜNGÖR
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Kamil GÜNGÖR
 

Yahudiler-7

Yahudiler-7 Ajan Bir düşünsenize; İsrail'de bir parti var ve bu parti lideri kendisini Yahudi ve Siyonist olarak tanıtıyor ama hakkında İsrail üzerinde hesabı olan bir ülkenin istihbarat örgütünün ajanı olduğuna dair iddialar var. Bu kimsenin Somali'den, Sudan'dan, Etiyopya'dan... gelen Yahudilerle de ırkçılık düzeyinde sorunu var. Ve bu adam ülkeyi yönetmeye talip... İsterseniz bir de ülke ve istihbarat örgütlerinin ismini değiştirelim; Türkiye ve MİT yapalım mesela... Ve fotoğrafa yeniden bakın... Ne kadar geniş bir özgürlük alanımız var değil mi; içerisinde ihanet etme özgürlüğünü (!) de barındıran... Görmeyi gözünüzle sınırlandırıyorsanız eğer, büyük bir yanılgı içerisindesiniz demektir. Geleceği gözünüzle değil vizyonunuzla görebilirsiniz çünkü... Bunun için de bir iddianızın-itirazınızın-inancınızın olması gerekir. Başkalarının doğruları da sizi bağlamamalı... İkibin küsur şu kadar seneyi görmese Yahudi, İsrail devletini hayal edebilir miydi hiç... Ya da şu kadarcık nüfusuyla dünyayı yönetme iddiasında bulunabilir miydi? Seni-beni yönetiyor işte... Hem siyasi olarak hem ticari olarak... Serbest piyasa diyor mesela... Ya da demokrasi... Serbest piyasa ile piyasaları, demokrasi ile siyaseti kontrol ediyor oysa... Sadece satmıyor, satın da alıyor. Sattıkları malları, satın aldıkları insanlarımız... Kim daha güçlü bu ülkede ve kimin sesi daha gür çıkıyor, takip ederseniz bu tesbitin, altı boş bir iddia olmadığını da görürsünüz. Dedik ya; vizyon diye... İnsan hakları diyerek ülkeye, kadın hakları diyerek aileye, hayvan hakları diyerek topluma fesat sokuyor bir yandan da... Toplum olarak çok büyük bir yanılgımız Osmanlı’nın son birkaç on yılından bu yana, medeniyet yarışında geri kaldığımız ön kabulü ile ileri gittiklerini düşündüklerimizin peşine takılmış olmamızdır. Oysa rota hakkında bilgi vermeyeceğinden peşinden koştuklarınızı hiçbir zaman geçemezsiniz. Her milletin kendisine özgü bir medeniyet perspektifi, bir kalkınma modeli olmalı... Japonya’nın böyle bir stratejisi oldu mesela... Yoksa nüfusuna göre küçük bir ülke olmasına karşın nasıl böyle iddialı olabilirdi. Bir de Filipinler var; o da ada ülkesi ama şu kadar yüz yıldır onun bunun işgali altında... Hizmetçi olarak gönderdiği kimseleri ülkenin kahramanları sayıyor-sanıyor. Gerçi bizimki de çok farklı değil ya... Malum; Almanya’ya gönderdiğimiz işçiler... Japonya İkinci Dünya Savaşından yenik çıkınca ada fobisinden ‘dünyaya açılarak’ (ihracat) kurtuldu. Aslında biliyor musunuz global haydut Amerika için de durum farklı değil... İki okyanus arasında olan ülkesini sahip olduğu devasa deniz gücü ile aşıyor; askeri ya da ticari... Hollanda da öyle... Oysa gayet de küçük bir ülke... Türkiye’nin yirmide bir büyüklüğüne rağmen, Türkiye’den fazla üretimi var ve bu üretiminin ¾’ü ihracattan... Ya da Çin... 80’li yılların sonunda demokrasi adı altındaki müdahalelere göz yumsaydı neler olurdu bu ülkede... Prim vermedi ve bugün Amerika’nın karşısına devasa bir güç olarak çıktı. Aynı dönemde kendilerine kulak veren Yeltsin eliyle SSCB'yi dağıttılar. Ama çok geçmeden Rusya kendi stratejisine döndü ve içeride dışarıda bütün işbirlikçilerin canına okudu. Peki, Putin ülkesi için kötülük mü etmiş oldu bu durumda... Nitekim eylemleri gayet de diktatörceydi. Neyse ki Türkiye son dönemde seçeneklerini önüne koydu ve şimdilerde bölgede İsrail için ‘İran’dan daha tehlikeli’ muamelesine muhatap... Bu yüzden dört bir yanımız sarılı... Evet; ajanlar hala cirit atıyor, ama devlet aklı durumun farkında ve inisiyatif kendisinde... Ajandan kasdım da son süreçte yakalanan Mossad ajanları falan değil... Yukarıda bahsettiğim türden ve kurumsallaşmış olanları... İçeride olanlar bir başka deyişle... Bugün devleti yönetme iddiasında olanlar bile bildikleri halde bunları deşifre edemiyor. FETÖ’nün bir terör yapılanması olduğunu 15 Temmuz’dan önce kimseciklere inandıramazdınız değil mi… Geniş kamuoyu 15 Temmuz’da silahlar çıkarılınca ikna oldu. Halihazırdakiler de öyle... (devamı var)
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2024 - Pazartesi
Prof. Dr. Kamil GÜNGÖR

Yahudiler-7

Yahudiler-7

Ajan

Bir düşünsenize; İsrail'de bir parti var ve bu parti lideri kendisini Yahudi ve Siyonist olarak tanıtıyor ama hakkında İsrail üzerinde hesabı olan bir ülkenin istihbarat örgütünün ajanı olduğuna dair iddialar var. Bu kimsenin Somali'den, Sudan'dan, Etiyopya'dan... gelen Yahudilerle de ırkçılık düzeyinde sorunu var. Ve bu adam ülkeyi yönetmeye talip... İsterseniz bir de ülke ve istihbarat örgütlerinin ismini değiştirelim; Türkiye ve MİT yapalım mesela... Ve fotoğrafa yeniden bakın... Ne kadar geniş bir özgürlük alanımız var değil mi; içerisinde ihanet etme özgürlüğünü (!) de barındıran...

Görmeyi gözünüzle sınırlandırıyorsanız eğer, büyük bir yanılgı içerisindesiniz demektir. Geleceği gözünüzle değil vizyonunuzla görebilirsiniz çünkü... Bunun için de bir iddianızın-itirazınızın-inancınızın olması gerekir. Başkalarının doğruları da sizi bağlamamalı... İkibin küsur şu kadar seneyi görmese Yahudi, İsrail devletini hayal edebilir miydi hiç... Ya da şu kadarcık nüfusuyla dünyayı yönetme iddiasında bulunabilir miydi?

Seni-beni yönetiyor işte... Hem siyasi olarak hem ticari olarak... Serbest piyasa diyor mesela... Ya da demokrasi... Serbest piyasa ile piyasaları, demokrasi ile siyaseti kontrol ediyor oysa... Sadece satmıyor, satın da alıyor. Sattıkları malları, satın aldıkları insanlarımız... Kim daha güçlü bu ülkede ve kimin sesi daha gür çıkıyor, takip ederseniz bu tesbitin, altı boş bir iddia olmadığını da görürsünüz. Dedik ya; vizyon diye... İnsan hakları diyerek ülkeye, kadın hakları diyerek aileye, hayvan hakları diyerek topluma fesat sokuyor bir yandan da...

Toplum olarak çok büyük bir yanılgımız Osmanlı’nın son birkaç on yılından bu yana, medeniyet yarışında geri kaldığımız ön kabulü ile ileri gittiklerini düşündüklerimizin peşine takılmış olmamızdır. Oysa rota hakkında bilgi vermeyeceğinden peşinden koştuklarınızı hiçbir zaman geçemezsiniz. Her milletin kendisine özgü bir medeniyet perspektifi, bir kalkınma modeli olmalı...

Japonya’nın böyle bir stratejisi oldu mesela... Yoksa nüfusuna göre küçük bir ülke olmasına karşın nasıl böyle iddialı olabilirdi. Bir de Filipinler var; o da ada ülkesi ama şu kadar yüz yıldır onun bunun işgali altında... Hizmetçi olarak gönderdiği kimseleri ülkenin kahramanları sayıyor-sanıyor. Gerçi bizimki de çok farklı değil ya... Malum; Almanya’ya gönderdiğimiz işçiler... Japonya İkinci Dünya Savaşından yenik çıkınca ada fobisinden ‘dünyaya açılarak’ (ihracat) kurtuldu. Aslında biliyor musunuz global haydut Amerika için de durum farklı değil... İki okyanus arasında olan ülkesini sahip olduğu devasa deniz gücü ile aşıyor; askeri ya da ticari... Hollanda da öyle... Oysa gayet de küçük bir ülke... Türkiye’nin yirmide bir büyüklüğüne rağmen, Türkiye’den fazla üretimi var ve bu üretiminin ¾’ü ihracattan...

Ya da Çin... 80’li yılların sonunda demokrasi adı altındaki müdahalelere göz yumsaydı neler olurdu bu ülkede... Prim vermedi ve bugün Amerika’nın karşısına devasa bir güç olarak çıktı. Aynı dönemde kendilerine kulak veren Yeltsin eliyle SSCB'yi dağıttılar. Ama çok geçmeden Rusya kendi stratejisine döndü ve içeride dışarıda bütün işbirlikçilerin canına okudu. Peki, Putin ülkesi için kötülük mü etmiş oldu bu durumda... Nitekim eylemleri gayet de diktatörceydi.

Neyse ki Türkiye son dönemde seçeneklerini önüne koydu ve şimdilerde bölgede İsrail için ‘İran’dan daha tehlikeli’ muamelesine muhatap... Bu yüzden dört bir yanımız sarılı... Evet; ajanlar hala cirit atıyor, ama devlet aklı durumun farkında ve inisiyatif kendisinde... Ajandan kasdım da son süreçte yakalanan Mossad ajanları falan değil... Yukarıda bahsettiğim türden ve kurumsallaşmış olanları... İçeride olanlar bir başka deyişle...

Bugün devleti yönetme iddiasında olanlar bile bildikleri halde bunları deşifre edemiyor. FETÖ’nün bir terör yapılanması olduğunu 15 Temmuz’dan önce kimseciklere inandıramazdınız değil mi… Geniş kamuoyu 15 Temmuz’da silahlar çıkarılınca ikna oldu. Halihazırdakiler de öyle... (devamı var)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.