Prof. Dr. Kamil GÜNGÖR
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Kamil GÜNGÖR
 

SEFER…

Kimi zaman batılı güçlere biat, hatta ödenen haraç da çare olamıyor. Baksanıza Suud ailesi; pervasızca işlediği cinayetlere yenisini ekledi ama, silah alımı altına gizlenen haraç ödemesi ve kılıç dansıyla birlikte yapılan biat bile işe yaramadı. Trump’ın bir telefonuyla kimbilir kaç milyon açı doyuracak milyon dolarlar hesabına yatıyor. Pervasızca da anlatıyor bunu… Ödemek de zorunda bir taraftan… Güvenliği kendisinden sorumlu çünkü… Demedi mi senin güvenliğini ben sağlıyorum, bana haraç ödemek zorundasın, aksi halde 15 gün bile iktidarda kalamazsın diye… Gıkını çıkartabildi mi… Mekke-Medine bunlara emanet işte… Suud'u; DAEŞ'le, hatta kısmen İran'la terbiye eden ABD, DAEŞ’in işlevini tamamlamasıyla, çift taraflı tasfiye operasyonunu birlikte yürütüyor belki de... Ama hakkını (!) da teslim etmek gerek; iyi tetikçilik yapıyorlar. Sırtları da şimdilik sıvazlanıyor. Bölgesel hatta küresel bir tehdit algısı oluşturularak, düşman kardeşler bir araya getirildi. İsrail’le Mısır birlikte hareket ediyor mesela... Zaten hep öyle değil miydi resmi düzeyde… Camp David anlaşmasını başkası mı imzaladı sanki… Artık Sudan’ı da alırlar aralarına… Bugün Amerika olsun, Avrupa Birliği olsun, kendisine rakip olabilecek hiç bir gücün fiili ya da potansiyel olarak palazlanmasına izin vermemektedir. Örneğin kendi sahip olduğu gücü-silahı-refahı bu ülkelerde istememektedir. Bunun için her türlü tedbiri almaktan çekinmemektedir. S-400’lere niçin karşı çıkıyor sanıyorsunuz… Her ihtimale karşı saldırabilme potansiyelini korumak istiyor çünkü… Bir taraftan demokrasi, laiklik, özgürlük gibi kendisine ait değerleri insanlığın değerleriymiş gibi pazarlarken, bir taraftan da basın gücü ve ekonomik potansiyeli ile ülke halklarını çoktan buna razı etmiş, satın almıştır maalesef... FETÖ nasıl doğdu sanıyorsunuz… İşin ilginci FETÖ deşifre olanı… Ya deşifre olmayan veya bilenlerin bildiği ama ifşa edemediği içimizdeki işbirlikçiler ne olacak… Bunu görmek bir marifetken, buna direnmek daha büyük marifet… Mesela Venezüella buna direniyor. Bu mücadelenin önderi Chavez gerçek bir devrimci ve gerçek bir sosyalistti. Amerika’nın dibinde Amerika’ya kafa tutmanın da bir bedeli var... Venezüella bu bedeli ödüyor halihazırda… Ezberleri bozmak, kral çıplak demek büyük cesaret… Yoksa köle olduğunuzu bile anlamadan ölürsünüz. Türkiye'nin S-400 alım politikasının altında, tehdit algısındaki değişiklik yatıyor bence... Amerika başta olmak üzere NATO ya da o taraftan gelecek bir tehdide karşı alınan bir önlem... Türkiye-NATO ittifakının dün de bugün de kâğıt üzerinde olduğunu bilmeyen yok. Dün Batı Avrupa için ön karakol vazifesi üslendiğinden Türkiye'yi ittifaka dâhil etmişlerdi. Yani savaş olsa da Türkiye yıkıma uğrayacaktı. Afganistan’ın yıkıma uğradığı gibi... Bir de; Türkiye, İran, Rusya arasında konjonktürel ve bölgesel çıkar uyuşması söz konusu... Aralarını bozmayı başaramadılar şükür… Ellerinden gelse Türkiye İle Rusya’yı, Türkiye ile İran’ı savaştıracaklardı. Şimdilik suya düşmüş gözüküyor bu plan… Yeni büyük plan Doğu Akdeniz… Önümüzdeki günler çok şeye gebe görünüyor. Türkiye’nin caydırıcı gücü var elbette… S-400’lerle bu daha da perçinleşecek… Bizim vazifemiz gücümüz nisbetinde işimizi yapmak... Dün 'Başkan' (Amerika) 'dostumuz' değildi, bugün de Putin... Değerleri de diplomasiye kurban etmemek gerek elbette, ama her üç ülkenin de bugün bu dayanışmaya ihtiyacı var. Gün doğmadan neler doğar. Belki Allah bize bile gösterir; Amerika’nın dağıldığını-bölündüğünü... Belki İsrail’in yerle yeksan olduğunu...
Ekleme Tarihi: 29 Nisan 2019 - Pazartesi
Prof. Dr. Kamil GÜNGÖR

SEFER…

Kimi zaman batılı güçlere biat, hatta ödenen haraç da çare olamıyor. Baksanıza Suud ailesi; pervasızca işlediği cinayetlere yenisini ekledi ama, silah alımı altına gizlenen haraç ödemesi ve kılıç dansıyla birlikte yapılan biat bile işe yaramadı. Trump’ın bir telefonuyla kimbilir kaç milyon açı doyuracak milyon dolarlar hesabına yatıyor. Pervasızca da anlatıyor bunu… Ödemek de zorunda bir taraftan… Güvenliği kendisinden sorumlu çünkü… Demedi mi senin güvenliğini ben sağlıyorum, bana haraç ödemek zorundasın, aksi halde 15 gün bile iktidarda kalamazsın diye… Gıkını çıkartabildi mi… Mekke-Medine bunlara emanet işte…

Suud'u; DAEŞ'le, hatta kısmen İran'la terbiye eden ABD, DAEŞ’in işlevini tamamlamasıyla, çift taraflı tasfiye operasyonunu birlikte yürütüyor belki de... Ama hakkını (!) da teslim etmek gerek; iyi tetikçilik yapıyorlar. Sırtları da şimdilik sıvazlanıyor.

Bölgesel hatta küresel bir tehdit algısı oluşturularak, düşman kardeşler bir araya getirildi. İsrail’le Mısır birlikte hareket ediyor mesela... Zaten hep öyle değil miydi resmi düzeyde… Camp David anlaşmasını başkası mı imzaladı sanki… Artık Sudan’ı da alırlar aralarına…

Bugün Amerika olsun, Avrupa Birliği olsun, kendisine rakip olabilecek hiç bir gücün fiili ya da potansiyel olarak palazlanmasına izin vermemektedir. Örneğin kendi sahip olduğu gücü-silahı-refahı bu ülkelerde istememektedir. Bunun için her türlü tedbiri almaktan çekinmemektedir. S-400’lere niçin karşı çıkıyor sanıyorsunuz… Her ihtimale karşı saldırabilme potansiyelini korumak istiyor çünkü…

Bir taraftan demokrasi, laiklik, özgürlük gibi kendisine ait değerleri insanlığın değerleriymiş gibi pazarlarken, bir taraftan da basın gücü ve ekonomik potansiyeli ile ülke halklarını çoktan buna razı etmiş, satın almıştır maalesef... FETÖ nasıl doğdu sanıyorsunuz… İşin ilginci FETÖ deşifre olanı… Ya deşifre olmayan veya bilenlerin bildiği ama ifşa edemediği içimizdeki işbirlikçiler ne olacak…

Bunu görmek bir marifetken, buna direnmek daha büyük marifet… Mesela Venezüella buna direniyor. Bu mücadelenin önderi Chavez gerçek bir devrimci ve gerçek bir sosyalistti. Amerika’nın dibinde Amerika’ya kafa tutmanın da bir bedeli var... Venezüella bu bedeli ödüyor halihazırda… Ezberleri bozmak, kral çıplak demek büyük cesaret… Yoksa köle olduğunuzu bile anlamadan ölürsünüz.

Türkiye'nin S-400 alım politikasının altında, tehdit algısındaki değişiklik yatıyor bence... Amerika başta olmak üzere NATO ya da o taraftan gelecek bir tehdide karşı alınan bir önlem... Türkiye-NATO ittifakının dün de bugün de kâğıt üzerinde olduğunu bilmeyen yok. Dün Batı Avrupa için ön karakol vazifesi üslendiğinden Türkiye'yi ittifaka dâhil etmişlerdi. Yani savaş olsa da Türkiye yıkıma uğrayacaktı. Afganistan’ın yıkıma uğradığı gibi...

Bir de; Türkiye, İran, Rusya arasında konjonktürel ve bölgesel çıkar uyuşması söz konusu... Aralarını bozmayı başaramadılar şükür… Ellerinden gelse Türkiye İle Rusya’yı, Türkiye ile İran’ı savaştıracaklardı. Şimdilik suya düşmüş gözüküyor bu plan… Yeni büyük plan Doğu Akdeniz… Önümüzdeki günler çok şeye gebe görünüyor. Türkiye’nin caydırıcı gücü var elbette… S-400’lerle bu daha da perçinleşecek…

Bizim vazifemiz gücümüz nisbetinde işimizi yapmak... Dün 'Başkan' (Amerika) 'dostumuz' değildi, bugün de Putin... Değerleri de diplomasiye kurban etmemek gerek elbette, ama her üç ülkenin de bugün bu dayanışmaya ihtiyacı var. Gün doğmadan neler doğar. Belki Allah bize bile gösterir; Amerika’nın dağıldığını-bölündüğünü... Belki İsrail’in yerle yeksan olduğunu...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.